• HOME
  • STUDIO
  • WORKS
  • RESEARCH & LAB
  • NEWS
  • Daha fazlası
    • HOME
    • STUDIO
    • WORKS
    • RESEARCH & LAB
    • NEWS
  • HOME
  • STUDIO
  • WORKS
  • RESEARCH & LAB
  • NEWS

STRIATED RESONANCE

Spatial Depth and Layered Morphogenesis in Generative Architecture

Research Project — Experimental Form Typology Study  2023

In this research, architecture is approached not as a static object but as a dynamic system of spatial resonance. StriatedResonance explores how depth, density, and layered morphogenesis can redefine the architectural experience when guided by generative design tools and artificial intelligence.

The project investigates the architectural potential of stratified surfaces, where each layer acts as both a structural and experiential element — shaping light, directing movement, and choreographing perception. Through the continuous interplay between form and void, the space begins to behave like a living organism, adapting to light, time, and human presence.

 Rather than treating surfaces as mere boundaries, this research treats them as active participants in the spatial narrative — mediating between interior and exterior, density and emptiness, motion and stillness. The result is a typology where architecture transcends traditional tectonics, becoming a fluid continuum of forces and atmospheres. 

 This experimental study proposes a future in which generative tools and morphogenetic logic do more than produce form: they construct a new architectural language — one that is layered, immersive, and profoundly resonant. 

 Bu araştırmada mimarlık, durağan bir nesne olarak değil, mekânsal rezonansın dinamik bir sistemi olarak ele alınmaktadır.
Striated Resonance, derinlik, yoğunluk ve katmanlı morfogenez süreçlerinin, yapay zekâ ve üretken tasarım araçlarıyla yönlendirildiğinde mimari deneyimi nasıl yeniden tanımlayabileceğini araştırır.

Proje, her katmanın hem yapısal hem de deneyimsel bir unsur olarak davrandığı tabakalı yüzeylerin mimari potansiyelini inceler — ışığı şekillendirir, hareketi yönlendirir ve algıyı kurgular.
Form ile boşluk arasındaki sürekli etkileşim yoluyla, mekân zaman, ışık ve insan varlığına uyum sağlayan canlı bir organizma gibi davranmaya başlar.

Bu çalışma, yüzeyleri yalnızca sınır olarak değil, mekânsal anlatının aktif bir bileşeni olarak ele alır — iç ve dış, yoğunluk ve boşluk, hareket ve durağanlık arasında aracılık eden katmanlar olarak.
Sonuç olarak ortaya çıkan tipoloji, mimarlığın geleneksel tektoniğin ötesine geçerek kuvvetler ve atmosferlerin akışkan bir sürekliliğine dönüşmesini önerir.

Bu deneysel araştırma, üretken araçlar ve morfogenetik mantığın yalnızca biçim üretmekle kalmadığı, aynı zamanda katmanlı, kapsayıcı ve derin bir rezonansa sahip yeni bir mimari dil inşa ettiği bir geleceği öngörür.


 

© 2024, ICOLLECTIST All Intellectual property rIghts reserved

Bu web sitesinde çerez kullanılır.

Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.

Kabul Et